top of page

BRATİSLAVA, SLOVAKYA: EN KISA AVRUPA ŞEHRİ TURU


Bratislava, Haziran 2025


Bratislava’ya gideceğimizi söylediğimde, iş yerindeki bir abim şöyle dedi:


“Biz de gittik, hiçbir şey yok. Gebze kadar yer.”(Gebze’de çalışıyorum...)


“Yav abi,” dedim, “olur mu öyle şey, ne de olsa bir başkent!”

Tamam, küçük olabilir ama yani... Gebze’yle de kıyaslamazsın sonuçta.


Gittik. Yaklaşık yarım saatte bir başından öbür ucuna geçtik.

O an dedim ki:


“Evet, abartmış… Gebze daha büyükmüş.”


Ama Bratislava, bu haksız girişe rağmen, bence çok tatlı bir şehir.

Slovakya’nın başkenti, Tuna Nehri kıyısında, tarihi sokakları, zarif kafeleri ve vampir filmlerinden fırlamış gibi duran şehir kalesiyle kendi halinde, sakin bir yer. Küçüklüğüne vurgu yaptığıma bakmayın, büyük şehirlerin karmaşasından uzak, samimi ve huzurlu bir atmosferi var.


Viyana ve Budapeşte’ye yakınlığı sayesinde kısa bir kaçamak için de ideal bir durak. Ben gerçekten sevdim Bratislava’yı. Türkiye’den hafta sonu kaçamağı için bile çok rahat gidilebilir.


Bratislava’nın huzurlu atmosferi, arada bir ülkeden kaçıp kafa dinlemek isteyenler için bence mükemmel bir seçenek. Asla yormaz; yavaşlatır, dinlendirir.

Keşke bir de yemekleri güzel olsaydı…İşte o zaman tadından yenmezdi!


Haydi gelin, bu mini minnacık Avrupa Başkenti'ni birlikte keşfedelim.


Keyifli okumalar,


Bratislava'da nerede konakladık?

Abovv! Gelin size en ilginç konaklama deneyimlerimizden birini anlatayım.


Gitmeden önce fiyat araştırması yaparken Booking’te bir ev buldum: Downtown Apartment Bianca. Geceliği 60 euro civarıydı, yorumlarda herkes “çok merkezi” falan diyordu. Biz de tuttuk tabii. Sonra Maps’te bakarken fark ettik ki bina anıt kategorisinde ve Amerikan Konsolosluğu’yla dip dibe!


Meğerse binanın adı Čomov palác’mış. 1778’de inşa edilmiş, meydandaki en eski binalardan biriymiş.Zaten tek bir kapısı var; hani Orta Çağ filmlerinde avluya açılan dev ahşap kapılar ve o koca demir kilitler olur ya… heh, işte aynı öyle! Hatta 1923’te Albert Einstein’ın burada konakladığına dair bir rivayet var ama bu bilgiyi çeşitli kaynaklardan teyit edemedim.


Bir de Amerikan Konsolosluğu’yla yan yana olması ayrı olay… Kapıda sürekli Amerikan polisleri nöbette — konaklanabilecek en güvenli yer!


Dedim ya, Orta Çağ’dan kalma bir kapısı vardı diye… Bir gün baktım kapının önünde polis yok. Dedim, “Tamam, fırsat bu fırsat! Instagram’a hikâye atarım.” Telefonu çıkardım, dev kapıyı açarken videoya alayım diyorum… O anda Amerikan polisleri alarm durumuna geçti! Ben bir kork, bir panik! Neyse ki videoya baktılar, konsolosluğu kadraja almadığımı görünce ses etmediler. Ama o korku bana yetti — eve girip çıkarken bir daha telefonu elime bile almadım 😅

Gelelim asıl konuya… Kaldığımız yer, konum ve temizlik olarak 10 numara, 5 yıldızdı. Evde elektrikli sauna bile vardı!

Dedim ya, Orta Çağ'dan kalma kapısı vardı diye. Baktım bir ara bina önünde polis yoktu, instagramda hikayeye atarım diye, evin girişini videoya alayım dedim, böyle dev kapıyı açarken. Telefonumu çıkardığım anda Amerikan polisleri alarm durumuna geçti :D Ben bir kork. Videoya baktı, konsolosluğu kadraja almadığımı görünce ses çıkarmadı. O korku da bana yetti 😅. Eve girip çıkarken, bir daha da telefonu elime almadım.


Bu arada asıl konuya geleceğim ki, konakladığımız yer, gerek konum gerekse temizlik olarak 10 numara 5 yıldızdı. Evde elektrikli sauna bile vardı :D. Konaklama bakarken, Staré Mesto'ya yakın bakarsanız, rahat edersiniz.


Bratislava'da şehir içi ulaşımı nasıl sağlamalı?

Old Town o kadar küçük ki, isterseniz emekleyerek bile gezersiniz!

Ama gel gelelim… tren istasyonundan şehir merkezine nasıl geleceksiniz? Ya da havalimanından?

Biz Budapeşte’den sonra Bratislava’ya geçtik, dönüşte de Bratislava Havalimanı’ndan Türkiye’ye döndük. Ancak hem tren istasyonu hem de havalimanı, “Old Town” denilen bölgeye biraz uzak kalıyor.

Tren istasyonunda otobüslerin kalktığı alana direkt geçiş var. Durakta, sanki tarihten kalma gibi duran eski bilet makineleri sizi karşılıyor.Buradan hem kendiniz için hem de valiziniz için ayrı bilet almanız gerekiyor.

Anlatıyorum 👇


  • 30’ (2 zóna) → 30 dakikalık bilet, 1,20 €

  • 30’ (3 zóny) → 30 dakikalık bilet (daha uzak bölgeler için), 1,60 €

  • 60’ (2 zóny) → 60 dakikalık bilet, 1,70 €

  • 60’ (3 zóny) → 60 dakikalık bilet, 2,30 €

  • 90’ (2 zóny) → 90 dakikalık bilet, 2,30 €

  • 120’ (3 zóny) → 120 dakikalık bilet, 3,00 €

  • Daha uzun süreli biletler (24h, 48h, 72h) de var:

    • 24 saat (2 zóna) → 4,50 €

    • 48 saat (2 zóna) → 8,60 €

    • 72 saat (2 zóna) → 10,70 €

Şehir içi genelde 2. bölge sayılıyor, turistler için çoğunlukla bu yeterli. (2025 fiyatları)


Bir de yanında çanta işareti olan biletler var. Küçük bavul ikonu, indirimli bagaj bileti anlamına geliyor. Eğer ki, kabin boyu ve üstünü aşan bagajınız var ise, valizleriniz için de bu bileti almanız gerekiyor (Ücreti, 0,60 €). Küçük sırt çantası, el çantası ya da laptop çantası için ekstra bilet gerekmez.


Tren istasyonunda şehir merkezi için 30 dk'lık olanlar, havalimanı-şehir merkezi arası için 60 dk'lık bilet yeterli.


Bratislava'yı gezmeye kaç gün ayırmalı?

Sorunun cevabı üst bölümü okuduysanız belli. Yarım gün, bilemedin bir gün rahatlıkla işinizi görür.


Bratislava'da neyi nerede yiyelim?

Biz akşam yemeğimizi Koliba Kamzik Bratislava'da yedik. Old Town bölgesinde yer alan, tatlı, sakin, huzurlu bir avluya sahip, geleneksel Slovak yemeklerini servis eden bir restoran. Rezervasyona falan gerek yok. Şunları sipariş verdik:


Koliba Kamzik Kapustnica Cesnaková Polievka
Öndeki Kapustnica, arkadaki Cesnaková Polievka

Kapustnica (Lahana çorbası): Aslında temelde lahana çorbası. Fermente lahanadan yapılan yemekler Slovak mutfağında sıklıkla yer buluyor. Bizdeki kabuska yemeğinin çorba versiyonu. Ama bence kötü. Ayrıca içinde domuz eti var. Yemeden önce bilginiz olsun. (6,50 Euro).


Cesnaková Polievka (Sarımsak Çorbası): Açıkçası, daha önce Budapeşte'de sarımsak çorbası içip bayıldığımız için burada da söyledik. Ve asla beğenmedik (Kötüye kötü deriz). Sarımsağı ve peyniri eritip, içine olduğu gibi atmışlardı. Budapeşte'de içtiğimiz çok çok çok daha iyiydi (5,90 Euro).



Bryndzové halušky
Geleneksel Slovak yemeklerinden Bryndzové halušky



Bryndzové halušky: Ana yemek olarak bunu söyledik. Bu fena değildi. Çorbaları değil ama bunu söyleyebilirsiniz. Gnocci'leri (patates hamuru denebilir) eritilmiş koyun peyniri (bryndza) veya fermente lahanayla veya domuz etiyle servis ediyorlar. Biz Kamzik tanier (22,90 Euro) tabağı söyledik. Burada tüm çeşitlerinden ortaya karışık getiriyorlar. Sipariş verirken, without bacon diye söyleyebilirsiniz. O zaman domuz eti koymazlar. Çorbayı değil ama bunu etsiz getirebiliyorlar.





Ortam güzeldi ama biz Slovak mutfağıyla barışamadık desek daha doğru olur. Çoğu şey, fermente ekşi beyaz lahana ve domuz eti üstüne kurulu. Bize hiç hitap etmedi. IRMAĞININ AKIŞINA, ÖLÜRÜM TÜRKİYE'MM.


Not: Kaleden Martin Kilisesi'ne doğru inerken sokak arasında çok tatlı bir atmosferi olan Viecha pod hradom isimli bir wine bar var idi. Biz yemeğe gittiğimiz için oturmadık ama çok içimde kaldı. Çok güzel görünüyordu. Giderseniz bir bakının derim.


Bratislava Gezilecek Yerler - Bratislava Gezi Rehberi

  1. Hviezdoslavovo Meydanı ve caddesi (Hviezdoslavovo námestie)

Burayı ilk yazmamın sebebi, kaldığımızın evin bu caddede olması. Tuna Nehri’ne yakın konumda uzanan bu geniş cadde ve meydan, ağaçlarla çevrili yürüyüş yolu, kafeler ve banklar dinlenmek isteyenler için güzel bir durak. Yaz akşamlarında sokak sanatçıları ve açık hava etkinlikleriyle oldukça canlı.

Hviezdoslavovo námestie Bratislava

  1. Ganymede Çeşmesi (Ganymedova fontána) ve Fisherman’s Gate

Hviezdoslavovo námestie caddesinin başında (veya sonunda, nereden baktığınıza bağlı), Bratislava’nın mitolojik simgelerinden biri olan Ganymede Çeşmesi (Ganymedova fontána), Eski Şehir’in Hviezdoslav Meydanı’nda, Slovak Ulusal Tiyatrosu’nun hemen önünde yer alıyor. 1888 yılında Bratislava doğumlu heykeltıraş tarafından tasarlanmış ve şehrin ilk dekoratif çeşmesi olma özelliğini taşıyormuş. Yunan mitolojisinden ilham alınan tasarımda, Zeus’un bir kartal kılığına girerek genç Ganymede’i Olimpos’a kaçırma sahnesi betimlenmiş. Çeşmenin alt kısmında ise Tuna Nehri’nin balıklarına ve canlılarına göndermeler yapan dört çocuk figürü yer alıyor.

Ganymede Çeşmesi (Ganymedova fontána), Fisherman’s Gate, Slovak Ulusal Tiyatrosu
Ganymedova fontána, Bratislava

Çeşmenin hemen yanında, Fisherman’s Gate denilen bir Anıt Plaka var. Bu nokta, 14–15. yüzyıllarda Bratislava’yı çevreleyen surların dört orijinal kapıdan biri olan Fisherman’s Gate’in (Rybárska brána) yerine konumlandırılmış.1776'da yıkılan kapı, artık fiziksel olarak var olmasa da, zemindeki plaka sayesinde tarihî mirasın sembolik bir göstergesi olarak korunuyor.

  1. Eski Şehir Bölgesi (Staré Mesto)

İlk durağımız şehrin ''Old Town'' denen tarihi merkezi. Çok büyük bir bölge değil. Yarım saat, bilemediniz 1 saat gezmek için rahatlıkla yeterli olur.


Cumil
Cumil

Cumil Heykeli (Man at Work): Eski şehir bölgesinde gezerken rastlayacağınız rögar kapağından yukarı bakan bir adam heykeli, ünlü bir diğer nokta. Kafası ve elleri dışarıda, sanki iş molasında etrafı izliyormuş gibi görünüyor. Heykelin farklı hikayesi olsa da, sanıyorum temelde turistlerin ilgisini çekmek amacıyla konulmuş.



Hlavné Námestie (Ana Meydan): Şehrin oldukça küçük olan ana meydanı. Meydanın ortasındaki çeşme ise, Roland Çeşmesi. Üzerinde zırhlı bir şövalye figürü yer alıyor. 1572 yılında yaptırılmış. Bratislava'nın en eski anıtsal çeşmesiymiş.

Hlavné Námestie
Hlavné Námestie

Michael’s Kapısı (Michalská brána): Bratislava'nın Orta Çağ’dan günümüze ulaşan tek şehir kapısı (Benzerlerini Basel'de ve Freiburg'da gördüğümüzü hatırlayalım).14. yüzyıldan kalma bu kapı, zamanında şehri çevreleyen surların dört ana girişinden biriymiş. Tepesinde ejderha ile savaşan Aziz Michael heykeli bulunuyor (Klasik). Alt geçidinde ise Bratislava’dan diğer büyük şehirlere olan mesafelerin yazılı olduğu “Sıfır Noktası” plaketi yer alıyor. Bratislava'nın en fotojenik noktası burası.


  1. Matha'lı Aziz John ve Valois'li Aziz Felix Eski Kilisesi (Old Cathedral of Saint John of Matha and Saint Felix of Valois)

Bu nasıl isim dediniz mi siz de? Michael’s Kapısından devam ettiğinizde, caddenin sonunda konumlanıyor. 18. yüzyılda inşa edilmiş bir Barok Kilise. Biz gittiğimizde kapalıydı.

Old Cathedral of Saint John of Matha and Saint Felix of Valois

  1. Hodzovo Meydanı (Hodzovo Námestie)

Bratislava'nın kalbindeki Hodžovo Meydanı, şehir hayatının aktığı önemli bir buluşma noktası. Meydanın en dikkat çekici yapısı ise Grassalkovich Sarayı yani Slovakya Cumhurbaşkanı’nın resmi konutu. Sarayın önündeki fıskiyeli havuz ve açık bahçeler, keyifli bir dinlenme alanı (Not: FISKIYEYI KIRMAYIN).

Hodzovo Meydanı Hodzovo Námestie

  1. Bratislava Kalesi (Bratislavský Hrad)

Artık şehri gezdiğimize göre, bir de tepeden bakma zamanı diyor ve rotamızı kaleye çeviriyoruz. Tuna Nehri’ne hakim bir tepede yer alan Bratislava Kalesi, şehrin en bilinen yapılarından biri.

Bahçesinden Tuna Nehri’nin görülebildiği güzel manzaraya sahip. Bahçesini ücretsiz bir şekilde gezebilirsiniz.


  1. St. Martin Katedrali

Kaleden Old Town'a doğru indiğimizde karşımıza çıkan kilise, St. Martin Katedrali. Bratislava’nın dini simgesi olan bu kilise, yüzyıllar boyunca Macar krallarının taç giyme törenlerine ev sahipliği yapmış. Katedralin tepesindeki altın taç figürü, bu önemli geçmişi simgeliyormuş (O kadar saçma bir açısı vardı ki, asla fotoğrafını çekemedim).

St. Martin Katedrali

  1. Yeni Köprü (Nový Most) ve UFO Gözlem Kulesi

Bratislava’nın modern yüzünü temsil eden Nový Most (Yeni Köprü), sadece bir ulaşım yolu değil, aynı zamanda şehirdeki en iyi manzara noktalarından biri. Köprünün üstündeki UFO benzeri gözlem kulesine asansörle çıkarak şehri 360 derece izlemek mümkün. Bratislava Kalesi'nin bahçesinden de güzel fotoğrafını çekebilirsiniz.


Küçük ama bir o kadar da tatlı şehir gezimizin böylece sonuna geliyoruz.

Okuyan herkese şimdiden iyi seyahatler dilerim.


Sevgiler,


Meltem

bottom of page